Diz, vücudumuzdaki en büyük ve kompleks eklemdir. Aynı zamanda yaralanma ve kırıklara da oldukça açık bir bölgedir. Diz ve çevresinde oluşan kırıklar, hem yaşlılarda hem de gençlerde sık görülür. Genellikle düşme ve çarpmalar sonucu meydana gelen kırıklar, bacağın sağlıklı bir şekilde hareket etmesini engeller. Dizde şişliğe ve yoğun ağrıya neden olabilir. Diz çevresi kırıkları ise farklı şekillerde meydana gelebilir. Kırığın türünü ve şiddetine göre cerrahi ya da cerrahi olmayan tedaviler tercih edilebilir.
Diz çevresindeki kırıklar ev kazaları, trafik kazası, çarpma, düşme ve travmalar gibi birçok nedenle meydana gelebilir. Dizde hasar gören bölgeye göre ise bu kırıklar farklı isimler alabilir. Bu kırık türleri hakkında detaylı bilgi vermeden önce, diz ekleminin yapısı hakkında kısa bir bilgi vermek de yararlı olacaktır:
Diz eklemi, femur (uyluk kemiği) ile tibia (kaval kemiği)’yı birbirine bağlar. Diz eklemi; baldır kemiği olarak da bilinen fibula ve patella kemiklerinden oluşur. Baldır kemiği, kaval kemiğinden daha küçüktür ve kaval kemiğinin yanında bulunur.
Femur uzun ekseni boyunca, suprakondiler bölgede kırık oluşmasıdır. Genellikle trafik kazası ya da yüksekten düşme gibi yüksek enerjili travmalar sonucu oluşur. Femur suprakondiler kırıklarda diz bölgesi şişer. Damar ve sinir yaralanmaları da ortaya çıkabilir. Genellikle iki yönlü radyografi sayesinde tanısı konulabilir.
Bu kırıklar sıklıkla erken haraket verilebilmesi amacıyla bir an önce cerrahi olarak tedavi edilir. Ancak ameliyata engel durumu ( ek hastalıkları) olan hastalarda alçı tedavisi yapılabilir.
İki femur kondili arasında oluşan “T” ya da “Y” şeklindeki kırıklardır. Suprakondiler kırıklarda olduğu gibi yüksek enerjili kazalar sonucunda oluşurlar. Suprakondiler kırıklara benzer olsa da eklem boşluğunda kan toplanmasına (hemartroz) neden olurlar.
Plak, vida ve dinamik kondiler plaklarla yapılan cerrahi uygulamalar ile tedavi edilebilir.
Yatay ya da dikey femur kondilinin kırılması durumudur. Genel olarak diz ekleminin zorlanması sonucunda ortaya çıkar. Hemartroza neden olduğu için diz eklemi oldukça şiştir. İki yönlü radyografi ile tanısı konulabilir ve tanı sürecinde hastaya en uygun tedavi yöntemine karar verilir.
Diz ekleminin yüzünü oluşturan tibia kondillerinin kırılması sonucu oluşur. Tibia ekseni boyunca zorlanma ve darbeler sonucu oluşabilirler. Genellikle dizdeki bağ ve dokulara da hasar veren kırıklardır. Bu nedenle menisküs ve çapraz bağ hasarları ile birlikte görülebilirler. Dizde yoğun ağrıya, şişlik ve şekil bozukluklarına neden olurlar. Röntgen ile birlikte MR görüntüleri de istenebilir.
Eğer kırık deplase değilse (kemik uçları birbirinden ayrılmamış ise) alçı uygulaması ile tedavi mümkündür. Ancak birçok olguda eklemde basamakla ve ayrışma olduğundan eklem yüzeyinin anatomik (mükemmel) redüksiyonunu (kırık oturtması) sağlamak amacıyla cerrahi tedavi edilir .
Genç hasta grubunda görülebileceği gibi ileri yaş grubunda da görülebilir. Çoğunlukla 50-60 yaş arası hastalarımızda görülür. Yaşlı bireylerde kas ve kemik yapısı zayıfladığı için düşmeye meyil artar. Aynı zamanda basit bir düşme ile kemikler fazlaca hasar görebilir. Patella kırıkları da genelde bu nedenlerle ortaya çıkar. Diz eklemlerinde ağrı ve eklem boşluğunda kanamaya neden olurlar.