Halk arasında “kamburluk” olarak da bilinen kifoz, omurganın öne doğru eğilmesi ve kavislenmesi sonucu oluşur. Kifoz, hem duruş bozukluklarından hem de yapısal nedenlerden kaynaklanabilir. Duruş bozukluğundan kaynaklanan, hafif dereceli kamburluğun tedavisinde genellikle egzersiz gibi cerrahi olmayan yöntemler tercih edilir. Ancak Scheuermann kifozu olarak da adlandırılan, yapısal kaynaklı kifozlarda cerrahi tedavi tercih edilebilir. Yazımızın devamında kifoz türleri, kifoz nedenleri ve kifoz tedavisi hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Omurga; boyun (servikal omurga), alt sırt (lomber omurga) ve göğüs (torasik omurga) olmak üzere 3 bölümden oluşur. Torasik omurgada ters c şeklinde bir eğri oluşması ise kifoz olarak adlandırılır. Kifoz, cinsiyet fark etmeksizin, her yaştan hastada görülebilir. Özellikle kemik büyümesinin hızlı olduğu ergenlik döneminde yaygın olan bir hastalıktır. Kifoz, farklı şiddetlerde görülebilir. Eğrinin büyümesi, rahatsızlığın ilerlediği anlamına gelir.
Kifozun yaygın görülen üç türü bulunmaktadır. Bunlar:
Kifozun en yaygın türüdür. Çoğunlukla ergenlik döneminde oluşur. Postüral kifozu olan hastalarda yapısal bir sorun söz konusu değildir. Ancak yanlış oturma alışkanlıkları ve duruş bozuklukları nedeniyle kamburluk oluşur. Postüral kamburlukta sırttaki eğrilik yumuşak hatlara sahiptir bu konuda eğitimli bir fizyoterapist eşliğinde yapılacak egzersizlerle ve medikal plates uygulamarıyla eğrilik düzeltilebilir.
Postüral kifozun aksine, yapısal nedenlerle meydana gelen kamburluk türüdür. İlk olarak Schuermann adındaki, Danimarkalı radyolog tarafından tanımlanmıştır. Bu kifoz türünün en ayırıcı özelliği; kişi dik durmaya çalışsa bile eğriliğin düzelmemesidir. Bu nedenle postüral kifozdan daha şiddetli eğriliğe neden olabilir. Eğriliğin yapısı ise daha keskin açılıdır ve sırt bölgesinde ağrılara neden olabilir.
Doğuştan gelen kifoz çeşididir. Anne rahminde omurganın anormal gelişimine bağlı olarak ortaya çıkar. Bebek büyüdükçe, kifoz da ilerleyecektir. Bu nedenle genellikle genç yaşta yapılan cerrahi işlemlerle tedavi edilir.
Kamburluk yani kifoz, genellikle hiçbir belirti vermez. Görünüm olarak kişinin öne eğilmiş gibi durmasına, sırtında anormal bir eğim oluşmasına neden olur. Bununla birlikte yapısal nedenlerden kaynaklanan kifoz vakalarında sırt ağrısı, yorgunluk, nefes alma sorunlar gibi ek şikâyetler de olabilir.
Hafif dereceli kamburluk, dışarıdan bakıldığında anlaşılmayabilir. Bu nedenle teşhisi kolay olmayabilir. Ancak ilerlemiş kifoz vakalarında, rahatsızlık ilk bakışta fark edilebilir. Doktor tarafından yapılan fiziksel muayene ile kesin tanı konulur. Ancak kamburluğun derecesini anlamak ve tedavi sürecini planlamak için röntgen görüntüleri istenebilir.
Kifoz tedavisi;
Kamburluk tedavisinde hem cerrahi hem de cerrahi olmayan yaklaşımlar tercih edilebilir. Ameliyatsız kifoz tedavilerinde en etkili yöntemlerin başında spor gelmektedir. Özellikle çocukluk döneminde görülen postüral kifozlar, önlem alındığında başarılı bir şekilde engellenebilir. Birçok genç, bilgisayar başında geçirilen uzun süre ve yetersiz fiziksel aktivite nedeniyle kamburluk sorunu yaşamaktadır. Bu durumda kötü duruşa neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması ve egzersizlerle kamburluk engellenebilir.
Kemik ve iskelet gelişimini tamamlamış, orta dereceli kamburluk vakalarında korse ile oldukça etkili sonuçlar alınabilir. Korse tedavisi, omurgayı tamamen düzeltmez. Ancak eğriliğin ilerlemesini durdurur. Böylece cerrahiye gerek kalmadan da kifoz tedavisi yapılabilmektedir. Korse tedavisi için;
Kifoz ameliyatı, özellikle doğuştan (konjenital) kifozu olan hastalarda sıkça tercih edilmektedir. Ayrıca 75 derece üzerinde Scheuermann kifozu olan hastalarda da cerrahi tedavi düşünülebilir. Kamburluk ameliyatlarında en çok kullanılan yöntem ise “spinal enstrümantasyon ve füzyon” olarak adlandırılan cerrahi prosedürdür. Spinal füzyon ameliyatlarında amaç; eğrilikten etkilenen omurları tek ve sağlam bir kemiğe dönüştürmektir. Böylece omurlar arasındaki etkilenen hareket azalır ve sırt ağrıları kontrol altına alınabilir.
Kifoz tedavisi, hem kişinin dış görünüşü hem de omurga sağlığı açısından oldukça önemlidir. Özellikle korse ya da cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilen hastaların düzenli kontrollerini yaptırması oldukça önemlidir.