Kalça kırıkları , özellikle yaşlı bireylerde, en sık görülen ortopedik sorunların başında gelir. Yaşlanmayla birlikte kemik ve kas yapısının gücünü kaybedilmesi, kalça kırıklarının en önemli nedenidir. Basit bir düşme ya da darbe, kırığa yol açabilmektedir. Kalça kırıkları tedavi edilmediğinde ölümle bile sonuçlanabilir. Yaşlılarda var olan kalp, tansiyon, şeker gibi rahatsızlıkların daha da ağırlaşmasına neden olduğu için kırıkların tanı ve tedavi süreci oldukça önemlidir.
Kalça kırıkları, cinsiyet fark etmeksizin, herkeste görülebilir. Bu nedenle genellikle yaşlılarda görülen bir rahatsızlıktır. Ancak özellikle kadınlarda menapoz sonrası kemik erimesi (osteoporoz) sıklıkla görüldüğünden kadınlarda kalça kırığı daha fazladır Yaşlandıkça, kas ve kemikler de eski gücünü kaybeder. Denge azalır. Bu nedenle kişi daha çabuk düşebilir ve kemikler düşmelerden daha çabuk etkilenebilir.
Kalça kırıkları;
Kalça kırıkları, özellikle yaşlı bireyler için oldukça tehlikelidir. Yaşlılarda kırığa eşlik eden kalp, tansiyon, şeker ve akciğer hastalıkları, kırığın yarattığı riskleri artırır. Kalça kırığı olan yaşlıların yaklaşık %15 – 30’unda ilk 1 yıl içerisinde ölüm riski söz konusudur. Bu nedenle kırığın tanı ve tedavisi çok daha önemli bir hâl almaktadır.
Yaşlı hastalar yatağa bağlı kaldıklarında, var olan diğer sistemik hastalıklar da ağırlaşır. Metabolik dengeleri hızla bozulduğu için iyileşme süreci çok daha ağır geçmektedir. Bu süreçte akciğere pıhtı atması, idrar yolu enfeksiyonları ve bası yaraları gibi rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Bu nedenle kırık tedavi edildikten sonra, yaşlı bireyin mümkün olan en kısa sürede yürütülmesi oldukça önemlidir.
Gençlerde ise farklı bir durum söz konusudur. Özellikle femur boyun kırıklarında kemik etrafındaki damarsal ağda problem olabildiğinden kemiğin dolaşımı bozulabilmekte bu da Avasküler Nekroz adı verilen kemik dokusunun nekrozu (ölümü) ile sonuçlanabilecek bir durumla sonuçlanabilir. Avasküler nekroz gelişmiş bir kemikte eklem yüzeyinde erken kireçlenme görülmesi kaçınılmazdır.
Kalça kırığı olan hastalar, bacak üzerine basmakta zorlanır. Bazı kişilerde bacak dışa dönük hâlde de durabilir. Kalça kırığı tanısı için genellikle röntgen görüntülemeleri yeterli olmaktadır. Ancak bazı kırıklarda tomografi ve manyetik rezonans (MR) görüntülerine de ihtiyaç duyulabilir. Bu özellikle ayrılmamış kırıklar için gereklidir.
Hem yaşlılarda hem de gençlerde kalça kırıklarının en kısa sürede tedavi edilmesi gerekir. Hastanın mevcut olan diğer hastalıkları kontrol altına alındıktan sonra, ilk 24 saat içerisinde ameliyata alınması tercih edilir. İlk 72 saat içerisinde ameliyata alınmayan hastalarda tedavi süreci daha zor olmakta; ameliyat sonrası riskler de artmaktadır.
Kalça kırıklarının tedavisinde cerrahi gereklidir.