Omuz, vücudumuzun en hareketli bölgelerinden biridir. Bu nedenle kırıklara ya da bağ yaralanmalarına oldukça açıktır. Omuz bölgesinde görülen kırıklar, şiddetli ağrılara ve omuzda fonksiyon kaybına neden olabilir. Omuz kırıkları; klavikula (köprücük kemiği), proksimal humerus ve skapula (kürek kemiği) kırıkları olmak üzere 3 başlıkta incelenebilir.
Omuz kırıklarının büyük bir çoğunluğu cerrahi olmadan, askı ve bandajlarla tedavi edilir. Ancak kırığın kaynamasını engelleyecek bir durum söz konusuysa cerrahi yapılması gerekebilir.
Omuz kırıkları, hem genç hem de ileri yaştaki hastalarımızda görülebilir. Genellikle düşme, çarpma vb. travmalar sonucu ortaya çıkar. Yaşlı hastalarımızda ise kemik erimesine bağlı düşük enerjili yaralanmalarla oluşabilir. Özellikle yaşlılık döneminde kas gücünün ve dengenin azalması kişinin daha kolay düşmesine neden olabilir. Zayıflayan kemik ve iskelet yapısı, çok daha hızlı hasar görebilir. Bu nedenle kırıklara yatkınlık da artar.
Omuz bölgesindeki kırıklar, farklı bölgelerde olabilir. Kırıkların parçalı yapıda ya da ayrışmamış olması da söz konusu olabilir. Bu nedenle omuz kırıklarını hem oluştuğu bölgeye hem de kırığın şiddetine göre değerlendirmek gerekir. omuz kırıkları;
Klavikula, köprücük kemiği olarak da bilinen, ince ve uzun yapıdaki kemiktir. Köprücük kemiği kırıkları, tüm omuz kırıklarının yaklaşık %35’ini oluşturur. Kol açık bir pozisyondayken düşme ya da direkt köprücük kemiğine gelen darbeler sonucu oluşabilir.
Köprücük kemiklerinin büyük bir çoğunluğu ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilir. Tedavide kişinin ihtiyacına uygun bandajlama ve sargı yöntemleri kullanılabilir. Özellikle “8 bandajı” adını verdiğimiz, özel bir bandaj sayesinde kırığın tamamen iyileşmesi mümkündür.
Eğer köprücük kemiğinde şiddetli ayrışma varsa ya da kırık akromioklavikuler eklemlere yakın bölgede ise cerrahi de tercih edilebilir. Ameliyat ile köprücük kemiği tedavisinde plak, vida gibi özel aparatlar sayesinde kırılan kemiklerin iyilşemesi sağlanır.
Kırıkların iyileşme süresi kırığın yapısına ve kişinin yaşına göre değişebilir. Özellikle yaş, oldukça önemli bir faktördür. Çünkü yaşlandıkça vücudun kendini yenileme gücü de azalır. Kemik kalitesi düşer. Çocuk ve gençlerde ise haftalar içerisinde kaynama olması mümkündür. Köprücük kemiği kırıkları, ortalama 3 – 6 haftaiçerisinde iyileşir.
Omuz kırığı denilince akla gelen ilk kırıklar, proksimal humerus kırıklarıdır. Proksimal humerus; kolun omuz eklemine en yakın olan kısmıdır. Bu bölge, kemiklerin zayıflaması ile kolayca hasar görebilir. Bu nedenle genellikle 60 yaş ve üzeri olan hastalarda, basit düşme ve çarpmalar sonucunda meydana gelir.
Omuz kırıkları, şiddetli ağrı ile kendini belli eder. Ağrı hemen kaza anında hissedilebilir. Ancak kısa bir süre sonra yoğunlaşır ve kolun hareket etmesini engelleyebilir.
Proksimal humerus kırığı vakalarının büyük bir çoğunluğunda kemikler ayrışmamıştır. Bu nedenle hastaların ortalama %80’inde cerrahiye gerek kalmadan tedavi yapılabilir. Kol askıları, bandajlar, yastıklı askılar sayesinde eklemin sabit kalması ve kaynaması sağlanır.